Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Utanma duygusu, onaylanmama kaygısını yaşatıyor

Utanmanın olumsuz bir kavram gibi düşünüldüğünü belirten uzmanlar aslında bu duygunun olağan ve doğal olduğuna dikkat çekiyor. Utanma duygusunun otokontrolü sağladığını ve kişinin sosyal davranışlarını kontrol ettiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, “Bu sebeple bir ortamda utanma duygusu hissettirecek bir davranışı yapmazsınız.” diyor. Gökpınar, utanma duygusunun sosyal fobiye neden olabileceğinin altını çizerek, sosyal fobisinin farkında olmayan işini yerine getirememe, dışarı çıkamama ve sosyalleşememe gibi zorlanmalarla karşılaşabileceği konusunda uyarıyor. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, utanma duygusunun neden olduğu sosyal fobi ve bu duygularla başa çıkma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

DUYGULAR VE DAVRANIŞLAR

Utanmanın olumsuz bir kavram olarak düşünüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, “Olmaması gereken bir duygu ya da kavrammış gibi aktarılır. Utanma aksine son derece olağan ve doğal bir duygu. Hatta çoğu zaman da olması gereken duygulardan biri. Dolayısıyla olumsuz bir duygu gibi değil de var olan ve olması gereken bir duygu olarak varsayılması önemli. Genellikle danışanlarda ve hastalarda sanki bu duygu olmamalı gibi bir beklenti oluştuğunu görüyoruz” dedi. Utanma duygusunun otokontrolü sağladığını ve kişinin sosyal davranışlarını kontrol ettiğini vurgulayan Gökpınar, “Nerede ve neden o davranışın yapılmaması gerektiğini bize hatırlatan bir duygu. Davranışlarımızı belirleyen şeyler de çoğu zaman duygulardır. Yani bir ortamda utanma duygusu hissedecekseniz, hissedeceğinizi düşünecekseniz o davranışı yapmazsınız. Korku, utanma, kaygı, stres bunlar insanı koruyan ve neyi yapıp yapmamız gerektiği hakkında ipucu veren duygulardır. Önemli olan bu duyguları yakalayabilmek” açıklamasını yaptı.

 

UTANMA DUYGUSU, ONAYLANMAMA KAYGISI

Kişinin utandığında verdiği reaksiyonlara da değinen Gökpınar, “Ellerde titreme, yüzde kızarma, kalp atışında hızlanma, ses titremesi, nefesini kontrol edememe gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir. ‘Karşı taraf beni yetersiz görecek’ düşüncesi, ‘rezil oldum’ hissine kapılmak gibi aslında düşünceyi de tetikleyen psikolojik belirtiler de görülür” ifadelerini kullandı.

Utanma duygusunun kişinin nasıl göründüğü ya da insanların kişiyi nasıl gördüğüyle alakalı herkes için önemli yanları olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, “Kimisi için başarı, kimisi için de fiziki odaklıdır. Bir şekilde herkesin beğenilmeye, onaylanmaya belirli bir düzeyde ihtiyacı var. Sosyal ortamlarda da beğenilmeyle beraber bunun aksi olan beğenilmeme, onaylanmama gibi kavramlar önemli. Utanma duygusuyla, onaylanmayacağımız ve dışlanacağımız gibi kaygılar yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

BİR ŞEYLERİN KÖTÜ GİDECEĞİ DÜŞÜNCESİ SOSYAL FOBİYE NEDEN OLUYOR

Sosyal fobinin, kişinin utanma duygusu ya da bir şeylerin kötü gideceği düşüncesinden korkması olduğunu söyleyen Gökpınar, “Kişi, ‘ya yüzüm kızarırsa, ya insanlar benim yetersiz olduğumu düşünürse’ diye kaygı yaşar. Bir şey olduktan sonra kaygısını yaşamak değil de olma ihtimaline karşı kaygılanır.” dedi. Yaşanılan kaygılardan dolayı sosyal aktivitelerde ya da iş hayatında işlevselliklerde düşmeler görülebileceğini de sözlerine ekleyen Gökpınar, bu tip durumların psikoterapi ya da gerektiği durumlarda psikiyatrik ilaç müdahalesi ile tedavi edilebileceğini dile getirdi.

SOSYAL FOBİSİNİN FARKINDA OLMAYANLAR HER ALANDA İŞLEV KAYIPLARI YAŞAMAYA BAŞLAR

Bilişsel Davranışçı Terapi nin uygulanan tedavi yöntemlerinden biri olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Ece Cemre Gökpınar, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu terapilerde hem bilinç dediğimiz düşünce boyutu hem de kaçınma dediğimiz davranış boyutunu ele alırız. Kişiyi yavaş yavaş yaşadığı kaygıya maruz bıraktığımız, ödevler verdiğimiz, yaşanılan kaygıyı çalıştığımız ve kaygıya dair psikolojisini değerlendirdiğimiz bir terapi yöntemidir. Kişi sosyal fobisinin farkında değilse ve tedaviden kaçıyorsa zamanla mesleki, sosyal, aile, akademik alanlarda işlev kayıpları yaşamaya başlar. İşini yerine getirememe, dışarı çıkamama ve sosyalleşememe gibi zorlanmalarla karşılaşır.”