Sosyal medya filtreleri, estetik cerrahiyi nasıl etkiliyor? “Snapchat dismorfisi” nedir? Uzmanı açıkladı… Instagram ve TikTok gibi sosyal medya platformları, güzellik algısını radikal bir şekilde dönüştürüyor. Filtreli fotoğraflar ve kusursuz görünümler, özellikle gençleri gerçek hayatta da bu görüntülere ulaşma arzusuyla estetik cerrahiye yönlendiriyor.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Nihal Üstün, bu durumu “Snapchat dismorfisi” olarak tanımlıyor. Dr. Üstün, “Artık birçok kişi düzenlediği selfie’lerdeki görüntüyü gerçek hayatta da elde etmek istiyor. Ancak bu, bazen erişilmesi imkânsız estetik hedeflerin peşinde koşulmasına ve geri dönüşü zor sonuçlara neden olabiliyor” diyor.
Estetik uygulamaların, ünlüler ve sosyal medya fenomenleri tarafından sıkça paylaşılması da bu süreci daha da cazip hale getiriyor. Ancak Dr. Üstün, estetik cerrahinin sıradan bir uygulama gibi görülmesinin ciddi hatalara yol açtığını vurguluyor ve toplumda sık yapılan 5 önemli estetik hataya dikkat çekiyor:
Sosyal medya, bir doktor hakkında ilk izlenim edinmek için faydalı olabilir ancak tek başına karar vermek için yeterli değil. Dr. Üstün, “Takipçi sayısı ya da şık görseller, hekimin tecrübesini ve bilgi düzeyini göstermez. Cerrahın eğitim geçmişi, uzmanlık süreci ve hasta deneyimleri mutlaka araştırılmalı” uyarısında bulunuyor
Bazı hastalar, filtreli ve dijital olarak düzenlenmiş fotoğraflarla estetik operasyon talep edebiliyor. Dr. Üstün, “Bu görseller genellikle fiziksel olarak mümkün olmayan oranlar içeriyor. Estetik cerrahi, bireyin doğasına uygun iyileştirmeler yapabilir ama filtre etkisi yaratamaz” diyerek gerçekçi beklentilerin önemine işaret ediyor.
Estetik cerrahi işlemlerinin de her tıbbi uygulama gibi belirli riskleri bulunuyor. “Sosyal medyada genellikle sadece olumlu sonuçlar paylaşılıyor. Bu da süreci olduğundan basit gösteriyor. Oysa iyi bir cerrah, olası komplikasyonları da açıkça anlatmalıdır” diyen Dr. Üstün, karar sürecinde bilgilendirmenin önemine vurgu yapıyor.
Estetik uygulamalar zaman zaman trend haline gelebiliyor. Ancak Dr. Üstün, “Her bireyin vücut yapısı ve ihtiyaçları farklıdır. Sırf moda olduğu için operasyon kararı verilmemeli, kişiye özel değerlendirme yapılmalı” diyor.
Estetik ameliyatlar, operasyonla sınırlı değil. İyileşme süreci, bakım ve doktor kontrolleri, işlemin başarısını doğrudan etkiliyor. “Bazı hastalar, ameliyat sonrası dönemi hafife alıyor. Oysa dikkatli bir iyileşme süreci, hem komplikasyonları azaltır hem de daha iyi sonuçlar alınmasını sağlar” diyen Dr. Üstün, bu sürecin ciddiyetine dikkat çekiyor.
Estetik cerrahi, bireyin özgüvenini artırabilir ve yaşam kalitesini iyileştirebilir. Ancak sosyal medya etkisiyle alınan acele kararlar yerine, doğru bilgiyle, uzman hekimle birlikte planlanmış adımlar daha sağlıklı sonuçlar doğurur.