Ülkemizde sezaryen doğum sayısı her yıl giderek artıyor ve buna paralel olarak bir sonraki doğumun da sezaryen olması ihtimali yükseliyor. Ancak dünyanın her yerinde sezaryen ile doğum yapan annelerin bir sonraki doğumlarını normal doğum olarak yapmaları mümkün oluyor. Burada en önemli faktörün anne adayının sezaryen sonrası normal doğumu istemesi ve hekimin bunu desteklemesi olduğu belirtiliyor. Medstar Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Koray Duman, sezaryen sonrası normal doğum ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.
Tüm dünyada sezaryen sayısı artmakta ve bu oranın düşürülmesi için sağlık bakanlıklarının yaptığı çalışmalar bulunmaktadır. Sezaryen sayılarının artmasının en önemli sebepleri arasında annenin ilk doğum unu sezaryen ile yapması ve ikinci bebeğini de sezaryen ile dünyaya getirmesidir. Sezaryen sonrası normal doğum yapılması, sezaryen sayılarının da düşmesinde etkilidir. Sezaryen sonrası normal doğum geçmiş dönemlerde de uygulanan bir yöntemdir. Sezaryen sonrası normal doğum her hastaya uygulanamaz. Öncelikle fizik muayenesinde uygunluk kararı alınması gerekir.
Sezaryen sonrası normal doğumla idrar torbasında, bağırsaklarda zedelenme, kan kaybının fazlalığı, ameliyat sonrası dikişlerde açılma ve enfeksiyona bağlı tekrar ameliyat olma gibi majör cerrahi riskleri önlenmektedir.
Normal doğumun sezaryene dönmesi gerektiği durumlar, sezaryen sonrası normal doğum larda da geçerlidir.
Bebekte;
Anne adayında;
engel değildir ama riski artıran faktörler arasındadır ve tekrar değerlendirmesi gerekir.
Sezaryen sonrası normal doğum ayrı bir takip gerektirmez, gebelik takibi normal sürecinde ilerler. Sezaryen sonrası normal doğum kararını anne tek başına almamalı mutlaka hekimine danışmalıdır.