Sağlıklı beslenme toplumda her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Sağlıklı, fit bir bedenin ve hastalıklardan korunmanın doğru beslenme programıyla ne kadar ilişkili olduğu bilgisi yaygınlaştıkça 7’den 70’e birçok insan beslenme düzeninde değişikliğe gidiyor. Ancak profesyonel destek alırken ya da evde kendi kendine diyet uygularken doğru beslenme programının bazı temel kurallarına dikkat edilmesi gerekiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nihan Yakut, sağlıklı bir diyet programının temel kuralları hakkında bilgi verdi.
Kurallara uygun, kişiye özel hazırlanan ve uygulanan dengeli besin içeriği olan beslenme planına sağlık diyet listesi adı verilir. Bu liste, besin öğeleri açısından makro (karbonhidrat, protein, yağ) ve mikro (vitamin, mineral, lif) elementleri dengeli ve yeterli biçimde karşılamalıdır. Doğru beslenme planında, gün sonunda; et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, sebzeler, meyveler, ekmek ve türevleri, kuru baklagiller, yağ gibi tüm besin öğeleri yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmiş olmalıdır.Diyet listesi yani günlük menü, birçok değişken parametreye bağlı olarak hazırlanmaktadır. Kişisel bir sağlıklı beslenme planı çıkarılırken; kişinin yaşı, boyu, kilosu, yaşam şekli, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme düzeni, yöresel/geleneksel beslenme alışkanlıkları, seçimleri, sevdiği ve sevmediği besinler, geçirilmiş operasyonları, akut/kronik hastalıkları, ilaç kullanımı gibi birçok değişken parametre göz önünde bulundurulmaktadır. Bütün bu değişkenler bir araya getirilerek tamamen kişisel, yeni ve sağlıklı bir beslenme planı oluşturulmaktadır.
Sağlıklı bir besin örüntüsü; olmazsa olmaz “3 ana öğün esası”nın oluşturulması ile başlar. Sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemeği içerikleri temel besin öğelerinin dengeli bir şekilde dağıtılması ile menü planına yerleştirilir. Bu şartlar uygulanırken, öğün atlama mümkün olduğunca ve zorunlu kalınmadıkça yapılmamalıdır. Bununla birlikte sağlıklı bir beslenme planında diyet kişiye uymalıdır.
Bunun yanı sıra kişinin hatalı beslenmeye dair davranışları, yeni doğru davranış modeli ile değiştirilmelidir. Bu doğrultuda danışanın eksik ya da yanlış bildiği beslenme bilgilerinin iyi bir beslenme eğitimi ile düzeltilmesi hedeflenmektedir. Eksik veya yanlış bilgiyle veya tamamen kontrolsüz şekilde bir besin örüntüsü ile beslenme uzun vadede obezite başta olmak üzere, diyabet, bağırsak hastalıkları ve dışkılama problemleri, bilişsel işlevlerde azalma, karaciğer ve kan yağlarının artması, kanser ve kiloya bağlı kardiyovasküler problemleri beraberinde getirmektedir. Günümüz yaşantısında sıkça karşımıza çıkan bu hastalıkların önüne geçmek büyük oranda doğru beslenme ve yeterli fiziksel aktivite ile mümkündür.
İhtiyaca, yaşam tarzına ve planın uygulanma nedenine bağlı olarak 1 veya 1’den fazla ara öğün eklenerek, diyette denge sağlanır. Ara öğünler, kişiye göre planlanırken, kan şekerinin dengede tutulmasını sağlar ve kişinin ana öğün saatlerine yaklaşırken karşı konulmaz ve kontrol edilemez açlık yaşamasının önüne geçmeyi hedefler. Aynı zamanda kişinin ihtiyacı olan besin içeriğini mide hacmi düşünülerek eşit şekilde dağıtma mantığı taşır. Yani tüm ihtiyacı, ana öğünlerde mide kapasitesini zorlayarak vermemek için tercih edilir. Çoğu durumda listelerin kalorileri fiziksel aktivite değişkenliklerinden etkilenir. Bu nedenle, ne kadar fiziksel aktivite yapıldığı ve nedenli düzenli yapıldığı konusu da göz önünde bulundurulmalıdır.