Tıp dünyasında ‘otomikoz’ olarak adlandırılan kulak mantarı; dış kulak yolu cildinin mantar enfeksiyonu olarak tanımlanıyor. Dış kulak yolu cildinde gelişen mantarlar özellikle nemli ve sıcak ortamları seviyorlar. Bu nedenle deniz ve havuz aktivitelerinden veya hamam gibi nemli buharlı uygulamalardan sonra, çok terleyen kişilerde daha sık görülüyorlar. Genellikle tek kulakta oluşan kaşıntıyla kendini belli eden kulak mantarı hafife alınsa da, tedavisinde geç kalındığında kulak zarında delinmeye ve geçici işitme kaybına neden olabiliyor, dahası lenf bezleri ne de yayılabiliyor Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Esin Özlem Atmış bu nedenle kulakta kaşıntı gibi sorunlarda mutlaka bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına başvurmak gerektiğini belirterek “Erken teşhis sayesinde mantar enfeksiyonları ağızdan ilaç kullanmaya bile gerek kalmadan sadece lokal uygulamalarla tedavi edilebiliyor. Geç kalındığında ise oluşan ciddi tablolar nedeniyle tedavi süresi oldukça uzayabiliyor” diyor.
Genellikle aspergillus ve candida mantarlarının sorumlu oldukları dış kulak yolu cildinde gelişen mantar enfeksiyonları sıklıkla kulakta oluşan kaşıntıyla kendilerini belli ediyorlar. Bazı tablolarda kaşıntı o kadar şiddetli oluyor ki hastalar kulaklarını sürekli kaşıdıkları için kanama yakınmasıyla hekime başvurabiliyorlar. Tablo ilerledikçe kulakta ağrı, kızarıklık, şişlik, akıntı ile pul pul cilt döküntüleri gibi yakınmalar da görülebiliyor. Bazı hastalarda kulak kepçesinde ve boyundaki lenf bezlerinde şişmeler de oluşabiliyor.
Dış kulak yolunun cildi oldukça ince olduğu için kolaylıkla travmatize olabiliyor. Dış kulak yolundan salgılanan ve halk arasında kulak kiri olarak bilinen serumen salgıları hem dış kulak yolunu nemlendiriyor hem de asidik bir ortam sağlayarak kulağı enfeksiyonlara karşı koruyorlar. Ayrıca nemli ve sulu ortamlarda dış kulak yolunun incelmesini ve yumuşamasını önlüyorlar. Dr. Esin Özlem Atmış, dış kulak yolu travmatize olduğunda veya uzun süre ıslak kaldığında bu koruyucu mekanizmaların bozulduğuna işaret ederek, “Örneğin, kulak çubuğuyla kulakları sık sık temizlemek, deniz veya havuzdan sonra kulağı nemli bırakmak dış kulak yolunun doğal mekanizmasını bozarak mantar enfeksiyonlarına zemin hazırlayabiliyor. Bazen hastalarda dış kulak salgısı normalden çok daha fazla salgılanıyor ve kulak kendi kendine bu kiri temizleyemiyor. Bu durum da kulakta tıkanıklığa yol açarak bakteri ve mantar enfeksiyonunu kolaylaştırıyor. Böyle tablolarda kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı hekimler tarafından düzenli kulak temizleme işlemi yapılıyor” diye konuşuyor.
Kulak mantarlarının tedavisinde, hekim tarafından öncelikle dış kulak yoluna ayrıntılı ve özenli bir temizlik yapılıyor. Mantarlar hızla çoğalabildikleri için temizlerken hiçbir mantar hifası nın, yani ipliksi görünümde mantar kümelerinin kalmamasına özen gösteriliyor. Sonrasında bu bölgeye damla veya krem formlarında ilaçlarla tedaviye devam ediliyor. Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Esin Özlem Atmış, ciltte çok belirgin tutulum varsa ağızdan mantar ilaçlarının da tedaviye eklenebildiğini belirterek, “Kulak mantarları lokal enfeksiyonlardır ve bulaşıcı değildirler. Ancak inatçı olabiliyor ve uzun süreli tedavi gerektirebiliyorlar. Öyle ki erken dönem müdahale edilmezse tedavi 3 haftaya kadar uzayabiliyor” diyor.