Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Sena Özkan, soğuk havaların sevilen yiyeceklerinden kestanenin tam bir şifa deposu olduğunu belirtti. Özkan, “Kestane tüketiminin kansere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Ayrıca kan basıncını düzenler ve bireyi kalp ve damar hastalıklarından korur. Kalsiyum, magnezyum, manganez, fosfor, çinko ve potasyum gibi mineraller bakımından da zengin bir içeriğe sahiptir” dedi.
Kış aylarının vazgeçilmezi şifa deposu kestanenin kansere karşı koruduğunu ve demir, kalsiyum, magnezyum, manganez, fosfor, çinko ve potasyum gibi mineraller bakımından da zengin bir içeriğe sahip olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Sena Özkan, kestanenin faydaları hakkında şunları söyledi:
“Kestane aslında ne meyve ne de kuruyemiştir. Kestane bol lifli ve karbonhidratlı bir tohumdur ve genellikle tohumların yağ içerikleri fazladır. Ancak bu noktada kestane, zinciri kırıp yağ yerine bol karbonhidrat barındırmasıyla diğer tohumlardan ayrılır. Aynı zamanda vitaminden zengin olan kestane B1, B2, B9 ve C vitaminlerini de içinde bol miktarda barındırır. Kestane demir, kalsiyum, magnezyum, manganez, fosfor, çinko ve potasyum gibi mineraller bakımından da zengin bir içeriğe sahiptir. Diş sağlığı, kemikler ve kan dolaşımı için oldukça yararlıdır. Kalp damar hastalıklarından koruyucu özelliğe sahiptir ve kolesterolü düşürür. Aynı zamanda flavanoidlerden de zengin olan kestane, iyi bir antioksidan olup bizi serbest radikallerin olumsuz etkilerinden koruyarak kansere karşı koruma sağlamaktadır.”
3 adet büyük boy kestanenin ortalama 1 dilim ekmeğe eşdeğer kaloriye sahip olduğunu söyleyen Dyt. Özkan, “Yani bir oturuşta 15 kestane yediğinizde kendinizi 5 dilim ekmek yemiş ve vücudunuza 350 kalori almış olarak düşünebilirsiniz. Bu yüzden kilo kontrolü sağlamak adına günde 5 adedi geçmemeye özen gösterilmelidir. Özellikle karbonhidrat türevi olan nişastayı bünyesinde fazlaca barındıran kestane, kan şekerini orta hızda yükselten yani orta glisemik indeksli gıdalar sınıfında yer alır. Bu nedenle tüketimine özellikle şeker hastaları özen göstermeli, kan şekeri ve insülin takiplerine göre ayarlanan özel bir diyette kontrollü tüketmeleri sağlanmalıdır” diye konuştu.
En sağlıklı kestane pişirme yönteminin haşlama yöntemi olduğunu ifade eden Sena Özkan, kestaneyi nasıl pişirebileceğimiz hakkında şu bilgileri paylaştı: “Kestane tavada, fırında, közde pişirilebileceği gibi haşlama olarak da pişirilebilir. Hatta en sağlıklı kestane pişirme yöntemi haşlama yöntemidir. Çünkü bu yöntemle bir yandan nem oranı artan kestanenin bir yandan kalori değeri düşmektedir. Ancak bu miktarlar aynı gramaj değerinde kestaneyi göz önüne aldığımızda geçerlidir. Haşlama yöntemi ile pişirildiği için fazla tüketebileceğimiz anlamına gelmemelidir.” (İHA)