İnme, beyne giden kan akımının tıkanma ya da kanama nedeniyle sekteye uğramasıyla ortaya çıkan acil bir hastalıktır. İnme dünyada önde gelen engellilik ve yaşam kaybı nedenlerindendir. İnme, sadece inme yaşayan kişiyi değil ailesini ve çevresini de etkilediği için de ayrıca önemli bir rahatsızlıktır. İnmelerin %80’i tıkanma şeklinde, %15’i de kanama şeklinde olur. İnme hızlı müdahale edilmesi gereken bir hastalıktır ve inme tedavisinde ilk 4,5 saatin önemi çok büyüktür. Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Dilek Necioğlu Örken, inme ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
İnme hastalığına neden olan belirli risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı değiştirilemeyecek risk faktörleri olarak adlandırılmaktadır. Yaş, cinsiyet, ailevi özellikler, ırksal özellikler değiştirilemeyen özelliklerdir. Fakat bazı risk faktörleri kontrol edilerek değiştirilebilmektedir. İnme geçirmeye neden olan en önemli hastalıklar; yüksek tansiyon, şeker, hastanın kan yağlarının yüksekliği ile ilgili olan hiperlipidemi denilen hastalıklardan kaynaklanabilmektedir. Ayrıca sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, yaşam şekline bakıldığında hareketsizlik ve obezite ye yol açabilecek beslenme biçimleri de inmeye sebep olabilecek nedenlerin arasında yer almaktadır. Bütün bu risk faktörleri kontrol edilerek inmeyi önlemek mümkün olabilmektedir. Bir diğer risk faktörü ise özellikle yaşlandıkça daha sık görülen atriyal fibrilasyondur. Atriyal fibrilasyon kalpteki bir ritim bozukluğu dur ve bu ritim bozukluğunun da zamanında saptanıp tedavi edilmesi yine inmeleri önleme açısından yaşlı kişiler için önem arz etmektedir.
İnme gerçekleştiğinde ne yapılması gerekiyor sorusunun cevabı öncelikle inme belirtilerinin bilinmesi ve buna göre hareket edilmesidir. İnmeden şüphe edilmesi gereken durumlar;
Bu belirtiler görüldüğünde inme geçirildiğinden şüphe edilmesi gerekmektedir. Genellikle halk arasında bu tür durumlarda bekleyince geçer düşüncesi mevcuttur. Oysaki inme hastalığı oldukça acil bir durumdur ve bu semptomlar fark edildiği an mutlaka bir sağlık kuruluşuna ulaşmak gerekmektedir. Özellikle bu tarz durumlarda 112’yi arayıp bir ambulans aracılığıyla acil hastaneye gidilmesi tavsiye edilmektedir.
İskemik inmenin tedavisi ilk 4.5 saat içerinde yapılabilmektedir. Pıhtı eritici denilmekte olan bu tedaviler bu kısıtlı süre içerisinde yapıldığı için bu süreler içerisinde hastaneye ulaşmak önemlidir. Ayrıca büyük damar tıkanmalarında damardan verilen tedavinin yanı sıra anjiografik yöntemlerle yapılan ve trombektomi denilen oradaki trombüsün anjiografik yöntemlerle çekilerek çıkarılması yöntemiyle de tedavisi mümkündür. Bu tedavilerde maksimum kısmi durumlarda bazı hastalarda olmak koşuluyla 24 saate kadar uzayabilmektedir. Ancak genellikle ilk müdahale 6-8 saat arasında yapılmaktadır. Dolayısıyla hastanın hastaneye ulaşması çok önemlidir. Bu tedavilerin ardından hastaların bir kısmında hiç sekel kalmadan iyileşirken bir kısım hastalarda da bazı sekeller kalabilmektedir. Bunun ardından fizik tedavi ve rehabilitasyon ile bu sekellerin giderilmesine yönelik tedavi programının başlaması gerekmektedir.