KURAL 1: “Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz.
Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.”
Hele ki bizim canımızı en çok yakanlar bize en çok öğretiyi öğreten rehberlerdir.
KURAL 2: “Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. ‘Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı’
“Keşke böyle konuşmasaydım”
“Keşke oraya gitmeseydim, onu tanımasaydım”
gibi bir cümle yoktur.
Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.”
OL’ ANIN içinde OL’ ANIN en hayırlısıdır.
Hastalıklara da bu şekilde bakabilirsek iyi olur. Hastalıklar ruhumuzun çığlıklarıdır. Bize bizi anlatır. Tabi ki görmeyi ve anlamayı seçersek.
Her hastalığın bir mesajı vardır. Hastalıkları misafir gibi görürsek. Misafirliğin kısası makbuldür. Buyur eder söylemek istediğini anlar ve hayatımızı da bu olumsuzluğu olumlu olarak okumayı seçersek dönüştürmeyi de bu şekilde yaparsak.
KURAL 3: “İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.”
KURAL 4: “Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.
Bırakamadıklarımız putlaştırdıklarımızdır. Ve neyi putlaştırırsak o kadar onun peşinden koşarız. Buda bizleri hayatımızın merkezinden uzaklaştırır. Dengemizi bozar.
Bağımlı ve tutsak yapar. Bunun bedene yansımadı da bağırsak problemleri, kabızlık şeklinde kendini gösterir.
Sistem bize şöyle der. Kendinin ne kadar değerli biricik, muhteşem OL’duğunu fark et. Sen kendi değerini bilirsen etrafına saldığın enerji frekans da öyle olur. Böyle kişiler, durumlar, haller ile karşılaşır ve karşılanırsın.
Akıl, beden, ruh sağlığımızın bir arada olduğu muhteşem günlerimiz OL’sun.