Uzmanlar, epilepsi halk arasındaki adıyla sara hastalığında nöbet geçirene daha iyi olacağını düşünerek soğan koklatmak ya da ağzına değişik bir şeyler sokmak gibi yöntemler değil, hava yolu açıklığını sağlayıp, yan çevirip, travmayı engellemeye çalışmak gerektiğini söyledi.
Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Faik İlik, epilepsinin beyindeki anormal elektriksel deşarjlar sonucu gözlenen bir hastalık olduğunu söyledi. Doç. Dr. İlik, beynimizde normal, dengeli bir elektriksel senkronizasyon olduğunu belirterek, “Ancak bunun bozulması sonucunda aniden elektriksel deşarjlar meydana gelir ve böylece epileptik nöbetler oluşur.
Epileptik nöbetlerin aslında birçok çeşidi vardır. Bunlar; duysal, psikolojik, motor nöbetler gibi epilepsi çeşitleri vardır. Mesela bazısında bilinç kaybı olmadan, hastanın sadece kolunda kasılma gibi, bazen hastanın duysal nöbet dediğimiz, burnuna kokuların gelmesi gibi nöbetler vardır. Yaygın olarak bilinen en sık nöbet şekli de aslında budur.
Hastanın kollarında şiddetli kasılmanın olduğu, gözlerinde bir noktaya kayma, idrar kaçırması şeklinde kendini gösteren büyük nöbetler de vardır. Biz bunlara jeneralize tonik-klonik nöbetler deriz. Bunlar halk arasında sara hastalığı olarak bilinir. İnsanların yüzde 5’i hayatlarında bir kere epileptik nöbet geçirebilir. Bu, insanların epilepsi hastası olduğunu göstermez. Tekrarlama sıklığı, hastaya yapılacak olan radyolojik tetkikler, elektro fizyolojik tetkikler le tanıyı o şekilde koyuyoruz. Bu elektro fizyolojik tetkiklerden de en çok kullandığımız ise EEG’dir” şeklinde konuştu.
Epileptik nöbet geçiren bir hasta gördüğümüzde ne yapılabileceği ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Faik İlik, “Hastane ortamında yapabileceğimiz ilaçlar var. Nöbeti engelleyici çok güçlü ilaçlarımız var. Ancak biz yolda gördüğümüzde, ilk olarak bu hastalarda hava yolu açıklığını sağlamamız gerekecek. Ayrıca hastanın güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Çünkü bu hastanın nöbet anında bilinci gitmiştir. Bunun için neler yaparız; sivri uçlu şeyleri hastadan uzak tutmalıyız.
Hastada kafa travması olmaması, kafasını vurmaması için başının altına yastık koyarız ya da elimizle tutarız. Burada aslında hastanın yaralanmaması için uğraşacağız. Bununla birlikte hastayı bir tarafa çevireceğiz. Sağ ya da sol olabilir fark etmez. Buradaki asıl amacımızsa hasta tükürüğünü ya da o arada kusma olursa bunların akciğere gitmesini engellemek gerekiyor. Bu yüzden sağa sola çevirip, hava yolunu sağlayıp hastanın kafa travması olmamasını sağlamaya çalışacağız.
Hastanın daha iyi olacağını düşünerek soğan koklatmak ya da ağzına değişik bir şeyler sokmak gibi bunları önermiyoruz. Hava yolu açıklığını sağlayıp yan çevirip travmayı engellemeye çalışacağız” diye konuştu. (İHA)