Kulak Burun Boğaz doktoru Doç. Dr. Murat Enöz, Bebeklerdeki Dil bağı sorununa dikkat çekerek gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Doç Dr. Enöz, “Bebeklerde meme reddi, yetersiz beslenme, sindirim problemleri diş çürümeleri ve dahi erken tedavi edilmediğinde çocuklarda dil bağına bağlı olarak psikolojik sorunlar da yaşanabiliyor. Tüm bu problemler henüz ortaya çıkmadan engellenebilir. Pek çok kaynak dil bağı olan çocukların hassas ve içine kapanık bir yapıya sahip olduklarını ortaya koydu. Dil bağı, yetişkinlik döneminde ise çeşitli cinsel sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor.”
Halk arasında bebeklerde dil bağı olarak bilinen frenulum kısalığı en genel şekliyle, dilin alt kısmında bulunan yumuşak dokunun idealden daha kısa olması durumudur. Konuşma seslerini şekillendiren dil, oldukça önemli fonksiyonları yerine getiriyor.
Emme, yutma, sıvı tüketme, çiğneme, yemekleri ağız içerisinde hareket ettirebilme, istendiğinde ağız içerisinde bulunan bir maddeyi dışarı çıkarabilme hareketleri dil sayesinde yapılıyor. Ancak bu fonksiyonların yerine getirilebilmesi için dilin ağız içerisinde serbestçe hareket edebilmesi gerekiyor.
Anne karnındaki bebeklerde dil oluşumu gebeliğin 4. haftasında başlar ve 10. haftasına kadar devam eder. Gebeliğin 4. haftasında ağız içinde, taban bölgesinde 3 farklı tomurcuk doku oluşur. Sağ ve solda bulunan tomurcuklar büyür ve ortada birleşir.
Bu birleşme gebeliğin 9. haftası ila 10. haftasında meydana gelir ve birleşme olduğunda artık dil ağız tabanından ayrılır. Dil bağı işte bu süreçte oluşur. Ortada yer alan tomurcuk kalınlaşır ve sertleşir. Bu durumdan kaynaklı olarak dil serbest kalamaz ve bebeklerde dil bağı anomalisi oluşur.
Öncelikle bebeklerde dil bağı tedavisiyle ilgili ailelerin ciddi endişelere kapılmasına hiç gerek yok. Bu tedavi küçük ve kısa süreli bir müdahaledir. Ancak öncesinde dil bağının tanısının konulması gerekiyor. Bunun için de çok fazla sayıda tetkik yapılmasına ihtiyaç duyulmaz. Işık ve abeslang yardımı ile doktor tarafından yapılan muayenede dil bağı kolaylıkla tespit edilebiliyor. Ardından zaman kaybetmeden tedavi planlamasının yapılması gerekiyor.
Lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştirilen bu müdahale ile dilin ağız içerisinde tüm hareketleri serbestçe yapabilmesi mümkün hale gelir. Tedaviye olabildiğince erken dönemde başlanması tavsiye edilir. Bu nedenle bebeklerde dil bağı tedavisi için bebeğin büyümesini ve 18 yaşını doldurmasını beklememek gerekiyor. Tedavide genel prosedür ise dili dil tabanına yakın tutan dokunun kesilmesidir.
Çocukluk döneminde bu operasyon korkuya neden olabildiğinden genellikle genel anestezi altında gerçekleştiriliyor. En önemli unsurlardan biri de bebeklerde dil bağı nedeniyle yetersiz beslenmenin ortaya çıkmasıdır. Özellikle emme fonksiyonlarında sorun olması bebeklerin beslenmesine de olumsuz yansıyor ve bu nedenle sindirim sisteminde de çeşitli sıkıntılar meydana gelebiliyor. Meme emme esnasında memeyi tam olarak kavrayamamaları aşırı efor sarf etmelerine neden oluyor ve beraberinde kilo kaydı da görülebiliyor.
Bebeklerde dil bağı diş çürümesine de sebebiyet verebiliyor. Çünkü dil ağızda tükürüğü yayıyor ve dişlerin özellikle iç kısmının temizlenmesine büyük katkıda bulunuyor. Diş çürümesi ile beraber ağızda kötü koku oluşması da görülebiliyor.
Bebeklerde dil bağı sorununa erken dönemde müdahale edilebilir ve tüm bu problemler henüz ortaya çıkmadan engellenebilir. Çünkü bu gibi problemlerde ilerleyen dönemlerde psikolojik sorunlar da yaşanabiliyor. Pek çok kaynak dil bağı olan çocukların hassas ve içine kapanık bir yapıya sahip olduklarını ortaya koydu. Yetişkinlik döneminde ise çeşitli cinsel sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor.
Tüm bunlar göz önünde bulundurularak olabildiğince erken dönemde dil bağı tedavisinin uygulanması gerekiyor. Aileler bu konuda ciddi bir endişe yaşayabiliyor ancak böyle bir endişe içerisine girilmesine gerek olmaz. Dil bağının kesilmesi gayet basit bir cerrahi operasyondur.
Frenulum yapısının ince olması, dil bağının kesilmesini kolaylaştırır ve operasyonun ardından anne sütünün alınmasına ara verilmesine gerek olmayabiliyor (meme reddi daha az görülebiliyor). Bebekler operasyonun hemen ardından anne sütü almaya devam edebilir.
En kısa sürede deneyimli bir kulak burun boğaz doktoruna başvurulmasında fayda var. Çünkü dil bağının mevcudiyeti bebeklerin yeterince beslenmemesinden kaynaklı olarak gelişim problemleri yaşanmasına da neden olabiliyor. Genellikle dil bağı kesildikten sonra bebeklerde, yeniden yapışmanın engellenmesi amacıyla dil bağı masajının yapılması önerilmektedir. İşlem sonrası ilk haftada ağrıya bağlı meme reddi yaşanabilmektedir. (HABER MERKEZİ)