Son zamanlarda birçok yerde uygulanan boyun kütletme tedavisinin inmeye yol açabileceğine dikkat çeken Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) ve Türk Girişimsel Radyoloji 19. Yıllık Toplantısı Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. M. Koray Akkan, “Yüksekten suya atlayan insanlarda da boynunu çarpmasından dolayı damarların iç dokusunda yırtılmalar olduğunu görmekteyiz. Bu tür hareketler oldukça tehlikelidir.
Profesyonel fizyoterapistler bazen boyunda manevralar yapıyorlar, bu işin bu tür kişiler tarafından yapılması çok önemli” dedi.
TGRD Genel Sekreteri Prof. Dr. M. Koray Akkan, birçok kişiyi yakından ilgilendiren inme rahatsızlığına yönelik açıklamalarda bulundu.
İnmeyi hastalarda görünen beyin fonksiyonlarının ani şekilde ortadan kalkması olarak tanımayan Prof. Dr. M. Koray Akkan, inmenin 2 şekilde ortaya çıktığını belirtti.
Prof. Dr. M. Koray Akkan, “En çok görülen hemorajik inme dediğimiz bir beyin kanamasının eşlik ettiği haldir. Hastalarda bilinç kaybı olur, bilinç kaybı ile birlikte acil servise başvuru yapılır.
İkincisi ise beyin kanamaları nın tam tersi olarak pıhtı ile tıkanması sonucu ortaya çıkar. Bir felç halidir, hem beyin kanaması hem de beyin damarlarının tıkanması felce yol açabilir” dedi.
İnmenin ileri yaşlarda daha sık görüldüğünü belirten Prof. Dr. M. Koray Akkan, “60’lı yaşların üzerinde daha sık karşımıza çıkıyor. Buna sebep olan bazı faktörler var; ailevi damar hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kolesterol ve tansiyon yüksekliği gibi durumlar bu tip sıkıntılara yol açabilir.
Bizim tedavisini çok hızla gerçekleştirmemiz gerekenler beyin damarlarının tıkanmasına bağlı olarak geçirilen felç durumlarıdır.
İnmeye yol açan dış etkenler de olabilir. Bazen travma sonrasında boyundan beyne giden damarlarda ortaya çıkan damar iç duvarındaki yırtılmalar, o bölgede ani bir pıhtı oluşumu ile beyin damarlarına ilerler.
Hatta literatürde boynunu sert ve hızlı bir şekilde çeviren insanların boyun damarlarında bu tür etkilenmeleri gördüğümüz durumlar var” dedi.
Son zamanlarda birçok yerde uygulanan boyun kütletme tedavisinin de buna yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. M. Koray Akkan, “Bu bazen boyun damarlarında yırtılmaya yol açabiliyor.
Ani boyun hareketleri, bazen yüksekten suya atlayan insanlarda da boynunu çarpmasından dolayı damarların iç dokusunda yırtılmalar olduğunu görmekteyiz. Bu tür hareketler oldukça tehlikelidir.
Profesyonel fizyoterapistler bazen boyunda manevralar yapıyorlar, bu işin bu tür kişiler tarafından yapılması çok önemlidir” açıklamasına yer verdi.
Prof. Dr. M. Koray Akkan, inmenin tedavisinin nasıl olduğu hakkındaki soruya ise şu cevabı verdi: “Hastaya doğru müdahale için kritik süre ön beyin dolaşımında yaklaşık 6 saat, arka beyin dolaşımında 8 saat olarak biliyoruz. Bu biraz değişti, süreleri farklı teknolojik yöntemlerle biraz uzatmayı başardık.
Beyin dolaşımının ne kadarı gerçekten ölmüş, ne kadarını tekrar kan gönderilirse geri toparlayabiliriz, bunları karşılaştırıyoruz. Bunları MR ya da tomografi ile yapabiliyoruz. Bunları karşılaştırdıktan sonra beyin dokusunda kurtarabileceğimiz alan varsa mutlaka tedaviye alıyoruz.
Ne kadar erken o kadar iyidir. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerde nöbet sistemi var. 112 çalışanları hangi hastaneye götüreceğini biliyor” dedi.
İnmenin cerrahi tedavisinin olmadığını belirten Prof. Dr. M. Koray Akkan, “Kanamalı hastalarda cerrahi müdahale yapılabilir. Uzun vadede tıkanan damar kaybedildikten sonra beslenme bozukluğu bir yerleri etkileyecekse cerrahi olarak kafa derisinden beyin içerisine by-pass tedavileri sınırlı olsa da var.
Asıl acil dönemde, hastayı felçli durumdan kurtarmak için yapılacak tek tedavi girişimsel radyolojik yöntemle girilerek pıhtının çıkarılmasıdır. İnmenin çok klasik bazı belirtileri var; bunu herkesi bilmesi gerekir.
Mutlaka yüzde oluklarda kaymalar olur, yüzde ağızda kenara çekilme olarak konuşma bozulur, vücudunun bir tarafındaki kol çalışmaz hale gelebilir. Bu durumlarda inme halinden şüphelenerek hastayı hızla acile başvurulması gerekir” sözlerine yer verdi. (İHA)