Erzurum Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Uzm. Dr. Banu Bedir, aşılı çocuklarla sağlıklı adımlar atılacağını ve bağışıklama ile sağlıklı bir geleceğin oluşacağını belirtti.
Aşının insan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri gibi mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinler) etkileri ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddeler anlamında geldiğini belirten Uzm. Dr. Banu Bedir, “Bağışıklama ise kişinin aşı uygulanarak bir hastalığa karşı korunma sürecidir. Aşı, insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Peki neden aşı olunmalıdır? Aşıların keşfedilmesi sonrasında aşı uygulaması yaygınlaşmış ve böylece aşı uygulanan kişilerin bağışıklık sistemlerinde bu bulaşıcı hastalıklara karşı direnç/dayanıklılık gelişmiştir. Böylece bu hastalıklardan ölüm ve sakat kalmalar azalmıştır” dedi.
Aşılar, çocuklar başta olmak üzere ve insanları hastalığa karşı bağışıklığın güvenli bir şekilde gelişmesine yardımcı olmak için vücudun doğal savunma sistemleriyle ortak çalışarak hastalığa (enfeksiyona) yakalanma riskini azalttığını hatırlatan Bedir, “Aşılar, bir enfeksiyonu taklit ederek bağışıklık geliştirmeye yardımcı olur, ancak bu “taklit” enfeksiyon, hastalığa neden olmaz. Bunun yerine, bağışıklık sistemi nin gerçek bir enfeksiyon oluştuğunda aynı tepkiyi geliştirmesine neden olur, böylece vücut gelecekte aşıyla önlenebilir hastalığı tanıyabilir ve savaşabilir. Bazen, bir aşı yapıldıktan sonra, taklit enfeksiyon ateş gibi küçük belirtilere neden olabilir. Bu gibi küçük belirtiler normaldir ve vücut bağışıklığını geliştiriyor demektir” şeklinde konuştu.
Uzm. Dr. Banu Bedir, Erzurum Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Bülteni’nde yaptığı değerlendirmede, ülkemizde uygulanmakta olan bebeklik ve çocukluk dönemi aşı takvimi, Bağışıklama Bilimsel Danışma Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda ve dünyadaki bilimsel gelişmeler takip edilerek oluşturulduğunu ifade ederek, “ Aşılama takvimini tamamlayan bir çocuk; difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği ve aşı ile önlenebilen hastalıklarla oluşan karaciğer iltihabı, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserinden, yaygın verem hastalığından, menenjitten, zatürreden, orta kulak iltihabından ve tüm bu hastalıklar sonucu oluşabilecek sakatlık ve ölümlerden korunmaktadır. Çocuğunuzun içinde bulunduğu aya veya yıla göre yaptırılması gereken aşıların periyodunun aile hekimleri ve ebeveynler tarafından takibi yapılarak uygulanması sağlanmalıdır. Aşılama ebeveynlerin bir sorumluluğudur ve çocukların ise hakkıdır. Rutin aşılama hizmetleri yaşamın başlangıcında sağlık hizmetlerine erişim için en erken temas noktasıdır ve her çocuğa hayatının en erken döneminden yaşlanıncaya kadar sağlıklı bir yaşam şansı sunar.” dedi.
Aşıların zamanında ve uygun aralıklarla uygulanması çok önemli olduğunu vurgulayan Bedir “Zamanında yapılmayan her aşı, aşı ile önlenebilir hastalıkların görülme sıklığının artmasına sebep olur. Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerin oluşturduğu toplumlar, hastalıkların yayılmasına karşı direnç gösterir. Bu yolla henüz aşılanmamış, aşılanmaya engel oluşturan bir hastalığı olanlar da korunmuş olur. Ancak aşı takviminde belirtilen aralıklara göre aşıları tamamlanamamış çocuklarda önceki aşı dozlarının tekrar yapılmasına gerek yoktur. Aradan uzun bir süre geçmiş olsa bile, aşılamaya bırakılan yerden devam edilir, eksik aşılı çocuk belirlendiğinde, yaşına uygun olarak aşıları tamamlanır. Aşı uygulamaları, aile sağlığı merkezlerinde ve hastanelerde yapılmaktadır. Aşı takviminde yer alan aşılar çocukluk yaş grubu ve risk gruplarında yer alan kişilere Sağlık Bakanlığı kurum ve kuruluşlarında ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Grip aşısı, polisakkarit pnömokok aşısı ve hepatit A aşısı SUT (Sağlık Uygulama Tebliği)’da belirtilen risk gruplarına göre sosyal güvenlik kurumu tarafından ödenmektedir.” diye konuştu. (İHA)