Tıp dünyasının tedavi aradığı en önemli hastalıkların başında kanser geliyor. Dünyada son dönemlerde akıllı radyoterapinin öne çıktığını söyleyen Medicana Ataşehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi uzmanı Prof. Dr. Sedat Koca, direkt tümörü hedef alan radyoterapi teknolojisi ile sağlıklı dokuların çok daha az zarar gördüğünü belirtiyor. Üstelik hastaya eş anlı görüntüleme imkânı sunan akıllı radyoterapi, her kanser türü için uygulanabiliyor.
Kanser, tüm dünyada en kaygı duyulan hastalıklardan. Tıp dünyasında kanserle ilgili araştırmalar önemli bir yer kaplıyor. Daha gelişmiş tedavi yöntemi arayışları hızını kesmeden sürüyor. Son dönemlerde öne çıkan tedavilerden biri de akıllı radyoterapi. Medicana Ataşehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü uzmanı Prof. Dr. Koca’nın önderliğinde ve misafir hekimlerin katılımıyla, 1 Aralık’ta düzenlenen “Kanserle Mücadele de Uzmanların Gözünden Radyoterapi” programında, kanser tedavisinde akıllı radyoterapi dönemi ve uygulamaları konuşuldu.
Radyasyon onkolojisi alanında hastaya özel radyoterapi yöntemlerinin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Koca, “Kanser tedavisinin önemli bir parçası olan radyoterapide amaç tümörlü dokuyu radyasyon vererek yok etmek ya da kontrol altına almaktır. Kanser tedavisinde güncel yöntemleri takip etmek gerekir. Radyasyon onkolojisi teknolojisinin ürettiği son yöntemlerden biri de eş anlı görüntüleme imkânı sunan radyoterapi. Pek çok kanser türünde uygulanabilen yöntemle hastaya özel tedavi imkânı sağlanır” dedi.
Radyasyonun, hastalıklı organa yönlendirilmesi için özel cihazlara gereksinim duyulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Koca, bu yöntemin sağladığı imkânları şöyle anlattı: “Eş anlı görüntüleme imkânı sunan bu radyoterapi uygulaması, diğer radyoterapi yöntemlerine nazaran çok daha hassas bir teknik donanıma sahip. Cihazın MR tarayıcısı, tedavi sırasında tümörün pozisyonunu, büyüklüğünü ve şeklini üç boyutlu gösterir. Bu sayede tümörü ve çevresindeki sağlıklı dokuyu net görüntüler ve sağlıklı dokulara zarar vermeden tümör dokusuna müdahale edilebilmesine olanak sağlar. Böylece tümör kontrolü artar. Bu tedavide her seans sonucunda meydana gelen klinik değişiklikler değerlendirilerek her seansta hastalara önemli bir tedavi olanağı sağlanır.”
Tedavinin her aşamasının takip edilebildiğini belirten Prof. Dr. Koca, “Bu tedavi yöntemi, radyasyon tedavisi sırasında tümörlü doku ve çevre sağlıklı dokuların pozisyonunu takip ederek, tedavinin doğru bir şekilde uygulanmasına ve yan etkilerin azaltılmasına yardımcı olur. Hastayı radyoterapi süreci boyunca etkin şekilde izlememizi sağlar ve tedavinin her aşamasında tümörlü dokuların pozisyonunu ve iç organ anatomisi ni takip edebilir. Bu sayede radyasyonun kanserli hücrelere daha kesin bir şekilde uygulanması ve sağlıklı dokuların daha az etkilenmesi mümkündür” diye konuştu.
Onkoloji bölümü Doç. Dr. Nilay Şengül ise, “Kanser tanısı konulduktan sonra hastalık evreleniyor. Her evrede tedavi seçeneği ise farklı. İleri evrelerde sistemik tedavinin yanı sıra radyoterapinin de kullanıldığı kanser tipleri var. Özellikle metastatik evrede radyoterapi de kullanılarak bir bütün oluyor. Sadece medikal onkoloji deki gelişmeler değil, radyoterapideki gelişmeler de takip ediliyor” diyerek bu tedavi yönteminin, tedaviye yanıt oranını arttırdığını belirterek, lokal kontrol sağlamaya yardımcı olduğunu vurguladı. (İHA)