Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Ağız kokusu kader değil, tedavisi var!

Ağız kokusunun diş sağlığı alışkanlıklarından kaynaklanabileceği gibi diğer sağlık sorunlarına da işaret edebileceğini dile getiren uzmanlar, kalıcı ağız kokusu veya ağızda kötü bir tadın diş eti (periodontal) hastalığının bir işareti de olabileceğini söylüyor. Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, ağız kokusu eğer dişlerdeki çürük veya diş etlerindeki enfeksiyon sebebiyle gelişiyorsa, uygun tedavi yöntemleri uygulanarak tedavi edilebildiğini vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, ağız kokusunun nedenleri hakkında bilgi vererek, yapılması gerekenleri anlattı.

Ağızda koku olmasının sebebinin, genellikle kişinin ağız hijyenini tam olarak sağlayamamasından kaynaklı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, fakat ağız hijyeninin sağlanmasına rağmen uzun süreli ve rahatsız edici bir koku varsa bunun diğer hastalıklara bağlı da gelişebileceğini ifade etti.

SABAHLARI RAHATSIZ EDİCİ BİR KOKU OLMASI NORMAL

Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, genellikle sabahları rahatsız edici bir koku olmasının fizyolojik olarak normal kabul edildiğini kaydederek, bunun akşam yenilen veya içilen gıdaların diş aralarına girmesi ve dilde birikmesi sonucu olduğunu, bu kokunun dişler fırçalanarak ağız bakımı yapıldıktan sonra geçeceğini belirtti.

Bazı kişilerin herhangi bir ağız kokusu olmamasına rağmen, ağzının koktuğunu düşündüğünü dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, bu durumdan rahatsızlık duyan kişinin bir diş hekimine görünebileceğini, ağız içinde meydana gelen diş ve diş eti hastalıklarına bağlı olarak da ağız kokusu gelişebildiğini anlattı.

Bazen ağız dışından kaynaklanan kokuların da olabildiğini; bunların mide, burun eti ve üst solunum yollarına bağlı hastalıklardan kaynaklı meydana geldiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, bu durumlarda öncelikle altta yatan sebebin araştırılıp tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.

USULÜNE UYGUN AĞIZ BAKIMI NASIL YAPILIR

Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, günlük olarak dişlerin fırçalanması, diş ipi ve gargara kullanılmasının ağız bakımı açısından son derece önemli olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“Fırçalanmayan, diş ipi ve gargara kullanılmayan dişlerde gıda parçacıkları ağızda kalabilir. Dişlerin arasında kalan yemek artıkları, diş etlerinin çevresinde ve dilde bakteri üremesine neden olur ve bu durum da nefesin kötü kokmasına yol açar. Takma dişler de kokuya neden olan bakteri ve yiyecek parçacıklarının uygun şekilde temizlenmemesi durumunda kötü kokuya neden olabilir.

Kalıcı ağız kokusu veya ağızda kötü bir tat, diş eti (periodontal) hastalığının bir işareti de olabilir. Dişlerdeki plak birikimi ve diş etlerini tahriş eden toksinler diş eti hastalıklarına sebep olabilir. Eğer ağız kokusu diş eti hastalığından kaynaklanıyorsa en kısa sürede tedavi edilmelidir. Tedavi edilmeyen diş etine bağlı rahatsızlıklar diş ve çene kemiğine zarar verebilir.”

Ağız kokusunun diş sağlığı alışkanlıklarından kaynaklanabildiği gibi diğer sağlık sorunlarına da işaret edebileceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, ağız kokusunun, yenilen yiyecek türlerine ve diğer sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıklarına göre daha da kötüleştirilebileceğini kaydetti.

AĞIZ KOKUSUNUN DİĞER NEDENLERİ NELER?

Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, ağız kokusuna yol açan diğer nedenleri de “Ağız içi mantar enfeksiyonları, diş çürükleri, sinüzit, bademcik iltihabı, mide ve bağırsak sistemleri hastalıkları, uzun süreli açlık, alkol kullanımı, sigara ve tütün ürünleri, ağız kuruluğu, diyabet, böbrek rahatsızlıkları ile burun ve burun eti rahatsızlıkları…” şeklinde sıraladı.

Ağız kokusu varlığında, ağız kokusunda neden olan durumun tanısını koymanın oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Diş çürüklerini tespit etmek için bir ağız-diş muayenesi ve röntgen çekimi yapılabilir. Bunun yanı sıra, diş eti hastalıklarının tanısı da muayene ile konabilir. Ağız kokusuna neden olabilecek diğer durumların araştırılmasında yapılacak muayenenin ardından çeşitli kan tetkikleri istenebilir” dedi.

TEMEL NEDEN AĞIZ HİJYENİNİN TAM SAĞLANAMAMASI OLABİLİYOR

Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, ağız kokusunun temelinde yatan nedenin ağız hijyeninin tam sağlanamaması olabileceğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Bu durumda dişlerin günlük temizliğini en iyi şekilde gerçekleştirmek ve diş ipi, gargara kullanmak gibi basit yöntemler işe yarayabiliyor. Florürlü diş macunu kullanarak günde 3 defa ve en az 2 dakika olacak şekilde dişler fırçalanmalı, her yemekten sonra, diş aralarında kalan yemek artıkları diş ipiyle temizlenmeli ve gerekirse antibakteriyel ağız gargaraları kullanılmalı.

Diş bakımının yanı sıra, dil üzerinde bulunan bakterileri temizlemek için özel olarak üretilen dil temizleme fırçalarıyla gün içerisinde dilde biriken bakteriler de temizlenebilir. Protez dişler de gece çıkarılmalı ve ertesi gün takılmadan önce iyice temizlenmeli.”

Gün içerisinde az su tüketiminin de ağız kokusuna sebep olabilecek faktörler arasında yer aldığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Su içimi, tükürük üretimini uyarır ve bu da ağız içinde yer alan bakterilerin temizlenmesine yardımcı olur. Ayrıca kişi sigara içiyorsa, sigarayı bırakmak ağız kokusunu önlemede önemli bir rol oynuyor.

Ağız kokusu eğer dişlerdeki çürük veya diş etlerindeki enfeksiyon sebebiyle gelişiyorsa, diş hekimi tarafından en uygun tedavi yöntemleri uygulanarak ağız kokusu tedavi edilebilir. Diş taşları da ağız kokusuna yol açan faktörler arasındadır ve senede bir defa temizletilmesi gerekir. Sağlıklı bir kişinin yılda iki defa ağız ve diş muayenesi yaptırması da öneriliyor.” (HABER MERKEZİ)