Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Prostat kanserinin erken teşhisi için biyosensör geliştiriyor

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) bilim insanlarınca prostat kanserinin erken teşhisi için nanoteknoloji kullanarak biyosensör geliştirildiği bildirildi.

Yüzey Akustik Dalgası Metamalzemeler ile Prostat Kanseri Biyobelirteçlerinin Eş Zamanlı Algılanması için Mikro Akışkan Biyosensör Paneli Geliştirilmesi” projesinin TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandığı belirtildi. ​​​​​​​Projenin yürütücüsü Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mehmet Emen, yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre özellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında prostat kanseri nin akciğer kanserinden sonra ikinci sırada geldiğini belirtti. Prostat kanserinde erken tanı nın ölüm oranını azalması açısından önemli olduğunu belirten Emen, “Hastalığın ilk evrelerinde tanı konulabilirse gereksiz biyopsilerle uğraşmadan tedavi süreçleri başlayabilir” ifadelerini kullandı.

Emen, erken tanıda biyosensörlerin öneminin büyük olduğuna işaret ederek, “Biz, proje sonunda prototip bir ürün geliştirmiş olacağız ve patentlenme sürecini başlatacağız. Bu sistemin seri üretime geçmesiyle birlikte 20 milyarlık dış harcamalarımız azaltılacak ve öngörülen yıllık 50 milyar dolarlık bir pastadan ülkemiz bir pay alarak söz sahibi olacaktır” diye konuştu.

TASARIM TÜRKİYE’DE YAPILIYOR VE TÜRKİYE’DE ÜRETİLECEK

Projenin biyosensörlerin tasarım, üretim ve testinden sorumlu Fen Edebiyat Fakültesi Nanobilim ve Nanoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çiçek de geliştirecekleri biyosensörün, yüzey akustik dalgalarına dayalı biyosensör olduğunu aktardı. Özgün yapılara dayalı bir biyosensör tasarımı yaptıklarına dikkati çeken Çiçek, şöyle konuştu: “Bunu hayata geçirmeyi planlıyoruz. Böylece prostat kanseri tanısı için 5 farklı biyobelirteci aynı anda izleyip çok düşük hata oranıyla prostat kanserini yüksek doğrulukla teşhis etmeyi umuyoruz. Geliştirecek olduğumuz biyosensör tamamen yerli imkanlarla geliştirilecektir. ve bütün testleri Türkiye’de yapılıp patentlenip ilerleyen aşamalarda taşınabilir, küçük hacimli test cihazları geliştirilmesi için girişimlerde bulunulacak. Geliştirilecek biyosensör hastadan alınacak yalnızca 1 mililitrelik bir kanla hızlı sonuç verebilecek. Ayrıca tekrar tekrar kullanılabilir özelliğe sahip olacağından oldukça düşük maliyetli olacak.” AA