Gözlük ya da kontakt lens gibi farklı alternatifleri deneyen ancak bu aşamada etkili ve kalıcı bir çözüm elde etmek isteyenler için No Touch Lazer tedavisi adeta çığır açıyor. Son yılların en popüler operasyonlarından biri olan No Touch Lazer göz ameliyatını Veni Vidi Göz Hastanesi’nin deneyimli hekimi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Halit Özhisar’a sorduk. Özhisar, bu operasyonun hangi yaş aralığında yapılması gerektiğinden tedavi sürecine kadar tüm detayları bizlerle paylaştı. İşte No Touch Lazer ile bilinmesi gerekenler:
Lazer, miyop hastalarına, hipermetrop hastalarına, astigmat hastalarına ve isteyen hastalara yapılır. Öncelikle hastanın 18 yaşını doldurmuş olması gerekiyor. 45 yaşın üzerindekilere de yakın gözlüğü kullanmak şartı ile yapıyoruz.
Evet bir diğer önemli konu da hastada katarakt olmaması gerekiyor. Biz bu tedaviyi 18 yaş ile 45 yaş arasındaki kişilere yapıyoruz. Çünkü 45 yaşından sonra gözümüzün içindeki odaklama yapan göz içi lensi çalışmıyor. Hasta eğer 45 yaşından sonra ben yakın gözlüğü kullanabilirim, uzak gözlüğünden kurtulayım derse, biz yine 50 – 55 yaşına kadar No Touch Lazer tercih ediyoruz. Ama yine de yaş aralığımız daha çok 18 – 45 yaş arası.
No Touch Lazer son derece gelişmiş bir uygulama. Korneayı kesmediği için bir riski yok. Ama elbette hastanın tüm tektiklerini yapıyoruz. İlk aşama olarak “Kornea Topografi” testi yapıyoruz. Bu testte korneanın kalınlığı, korneanın diklik açıları ve kornea ektazilerini belirliyoruz. Hastanın göz numarası sıfırlanacaksa, korneanın kalınlığı uygunsa bir başka deyişle yani kornea lazeri kaldıracak seviyedeyse o zaman yapıyoruz. Hiçbir riski yok. Ama eğer hastanın korneaları lazere uygun değilse bu ameliyatı zaten yapmıyoruz. Bu nedenle bu operasyonun işini çok iyi bilen hekimler tarafından yapılması gerekmektedir.
Numaraların sınırını daha çok korneanın kalınlığı belirliyor. Benim 12, 13, 14 hatta 15 dereceye kadar yaptığım hastalar var. Ama hastanın korneası çok kalın değil ince yani 460-470 mikron aralığında analizlere bakıyoruz. Korneanın risk analizinde bu durum ortaya çıkıyor. Kornea ne kadar kalınsa ameliyatı o kadar çok yapıyoruz. Kornea ne kadar inceyse o kadar az numaraya yapıyoruz. Yani 1 dereceden tutun 15 dereceye kadar bunu çıkarabiliyoruz. Miyop derecelerinde No Touch lazerle operasyonu gerçekleştiriyoruz.
Öncelikle şunu söyleyeyim. No Touch lazer yapacağımız hastanın yatağının karşısında bir duvar saatimiz var. Önce saati gösteriyoruz. Hasta bakıyor, tabii bulanık bir saat. 5 dakika sonra operasyon bittiğinde hasta kalkar kalkmaz tekrar saate baktığında anında farkı görüyor ve görüşünün netleştiğini ve iyileştiğini anında anlıyor. Hasta, yüzü gülerek odadan çıkıyor.
Elbette belirli bir iyileşme süreci var bunu 6 gün olarak ifade edebiliriz. Tabi bu dönemde hastanın kornea epiteli üzerinde yüzde 50 numaralı lens var. Kontakt lens altında önce hastanın kornea epiteli iyileşiyor, yeniden epiteli oluşuyor. Bu epitel oluşuncaya kadar gözde zaman zaman batma ve ağrı olabiliyor. Fakat buna rağmen görüşündeki netliği hasta hemen kavrıyor. Her şeyden önce parlak görmeye başlıyor. 10 günün sonunda hızlı bir iyileşme oluyor.
Hastanın 5 derecenin altında bir miyopisi varsa astigmatı da yüksek değilse önce 3 ay yoğun damla damlatma öneriyoruz. Günde 4-5 defa 3 çeşit damla damlatıyorlar. Bir hafta da lens çıkarılana kadar antibiyotikli damla uygulatıyoruz. Birinci hafta bittikten sonra geriye sadece iki damla kalıyor, bu tabii düşük miyoplarda. Yani günde 5 kere, bir damlayı 3 ay kullanıyorlar.
Göz kuruluğu devam ederse 6 aya kadar da göz kuruluğu damlasına devam ediliyor. Eğer hastanın yüksek astigmatı varsa ve derecesi de yüksekse yani 6 derece miyopisi varsa o zaman hastaya biz üç tane damlayı kullandırıyoruz. Yani hastanın dereceleri ne kadar komplike, astigmatı ne kadar yüksek, miyopisi ne kadar yüksekse, tedavi süreci de o kadar uzun sürüyor. Hastanın basit bir miyopisi varsa zaten kısa sürede iyileşiyor, kurtulmuş oluyor.
10 gün sonra bin tane göz doktoru bile baksa hastanın asla lazer olduğunu anlayamaz. Hiçbir iz kalmıyor. Doğal göz yapısı bozulmuyor. Bilinmesi gereken en önemli husus şudur, No Touch ameliyatı bir göz çizme ameliyatı değildir. Hastanın gözünü çizmeden sıfırlıyor. Hastalarımız 6’ncı günde lens çıkartmaya geldikleri zaman, yüzde 90’ın üstünde görüyorlar. Elbette önceleri görme kalitesi biraz düşük oluyor. Kalitenin yükselmesi 1-2 hafta sürebiliyor. Ondan sonra da hastalar ameliyat olduğunu bile unutuyor.
İlk üç gün ışık hassasiyeti olduğu için güneş gözlüğü takmasında fayda var. 3 gün sonra ışık hassasiyeti kaybolduğu için hastaların güneş gözlüğü takmasına, karanlıkta kalmalarına gerek yok. Ama kişi güneş gözlüğü kullanmak isterse kullanabilir.
Hasta 3’üncü günden sonra normal yaşamına dönebilir, gezip, dolaşabilir, telefon ve tabletine bakabilir ama gözlerini açıp kapamakta zorlanabilir. Ancak 3 gün evde oturması tavsiye edilebilir. 4’üncü gün hayatına devam edebilir, araba sürebilir isterse işine gidebilir.
Fakat biz 6’ncı gün lensi çıkardıktan sonra işe gitmesini tavsiye ediyoruz. Tozlu bir ortamda çalışıyorsa enfeksiyon kapmaması adına bir süre dinlenebilir.
No Touch Lazer’de kornea kesilmediği için, kornea ekstradan zayıflamadığından dolayı için yüzde 99 bir daha numara yükselmez. Diğer tekniklerde, hastanın korneasının bir kısmı kesiliyor ve bundan dolayı kornea zayıflıyor.
Numaraların tekrar bir kısmı geri geliyor. Korneayı ne kadar inceltirseniz, göz numaraları o kadar yükselir, bu yüzden No Touch Lazer’i tercih etmelerinde büyük yarar var. (HABER MERKEZİ)