Kadına şiddet, kadınlara yönelik fiziksel, cinsel, duygusal veya ekonomik olarak zarar veren her türlü eylemi ifade eder. Ne yazık ki, kadın şiddeti dünya da ve maalesef ki ülkemiz genelinde de yaygın bir sorun haline gelmektedir. Birçok ülkede insan hakları ihlali olarak kabul edilir. Kadına şiddettin pek çok farklı şekli vardır, bunlar arasında partner şiddeti, tecavüz, cinsel taciz, aile içi şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti, namus cinayetleri ve kadın kaçırmaları gibi olaylar bulunur.
Kadına yönelik bu şiddetin yarattığı etkiler ciddi ve uzun süreli olabiliyor. Kadınlar, fiziksel yaralanmaların yanı sıra psikolojik travma, depresyon, anksiyete, intihar girişimi, düşük özgüven, sosyal izolasyon ve bir dizi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Kadına şiddet aynı zamanda kadınların eğitim, iş, ekonomik kontroller gibi temel haklarına erişimlerini de kısıtlayabiliyor.
Kadına karşı mücadele, toplumun her kesimini, hükümetleri, sivil toplum kuruluşlarını ve insanları bir araya getiren bir sorundur. Eğitimin aile içinde başladığı gibi okullarda da ahlak kurallarını en iyi şekilde verilmesi, kadına şiddetin sona ermesi için toplumun her kesimi üzerine düşeni yapmaları ve kadınların güvenli bir yaşamı sağlamak için ortak çözümler bulunması gerekir. Bu, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir çabanın bir parçası olmalı, çünkü kadına yönelik olarak mücadele etmek, kadınları insan neslini korumak ve toplumsal cinsiyet tüketimini sağlama yolunda önemli bir adımdır. Öncelikle bir kadın sonra da anne olarak bulunduğumuz anda ve ileriki nesillerimiz için rahatlık, güven ve korkusuzca yaşamamız için birlik olmalıyız.
“Kadınlar güçlüdür, zariftir ve dünyaya renk katan birer mucizedir.”
