Dr. İlknur Kul Çelik: “Tüberküloz önlenebilen, tedavi edilip iyileştirilebilen, kişi ve toplum sağlığı açısından önemli bir hastalıktır.” Tüberküloz (verem) hastalığının önlenebilen, tedavi edilip iyileştirilebilen, kişi ve toplum sağlığı açısından önemli bir hastalık olduğu belirtildi.
24 Mart Dünya Tüberküloz Günü öncesinde bir açıklama yapan İmperial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlknur Kul Çelik, halk arasında ‘Verem’ olarak adlandırılan Tüberküloz hastalığının ‘mycobacterium tuberculosis’ isimli bir mikrop aracılığı ile oluşan bulaşıcı bir hastalık olduğunu hatırlattı.
Çelik “Tüberküloz basili çoğunlukla akciğerde hastalık oluşturmasına rağmen, beyin, böbrek, sindirim sistemi, omurga gibi organları da etkileyebilir. Hastalık, Tüberküloz hastası bir kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması ile havaya karışan basillerin solunum yolu ile sağlıklı bir insanın akciğerine ulaşması ile bulaşmaktadır. Basiller havada saatlerce asılı kalabilirler.
Bu basilleri alan kişilerin bir kısmında basiller kişide hastalık oluşturmadan, uyur durumda akciğerde yıllarca kalıp, vücut direncinin düştüğü bir durumda hastalık oluşabilir. Bu özelliği ile sinsi bir hastalıktır. Tüberküloz hastalığı solunum yolu ile bulaştığında, tüberküloz hastası ile aynı evde yaşayanlarda daha sık olmak üzere yakın temas bulunan kişilerde görülür” dedi.
Tüberkülozda bulaştırıcılığı önlemenin yollarını da anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlknur Kul Çelik “Hastalığı önlemenin yolları; erken teşhis, etkili ve uyumlu tedavi, hastaların maske takması, hasta kişinin bulunduğu ortamın sık havalandırılmasıdır. Tüberkülozun en sık karşılaşılan belirtileri uzun süreli öksürük ,balgam çıkarma kan tükürme, ateş, gece terlemesi ve kilo kaybıdır.
Hastalığın kesin tanısı radyolojik görüntülemelerin yanında balgamda tüberküloz basillerinin mikrobiyolojik olarak gösterilmesi ile konulur. Yiyecek, içecek veya kan yoluyla tüberküloz bulaşmaz. Çocuklarda yapılan BCG aşısı genel olarak tüberkülozdan korur. Özelliklede menenjit tüberküloz gibi ağır tüberküloz formlarından koruyuculuğu daha yüksektir” ifadelerini kullandı.
Tüberkülozun tedavisi ile ilgili de bilgiler veren Çelik “Tedavisi en az 6 aydır. Tedavide hastaların ilaçlarını düzenli olarak aksatmadan yeterli süre ile almaları çok önemlidir. Böyle olursa hastalar genellikle iyileşirler. Ancak ilaçlar düzenli kullanılmadığı taktirde, ilaca dirençli tüberküloz değişebilir. Bu durumda tedavi çok güçleşir ve daha uzun sürer. Tedaviye başladıktan sonra bulaştırıcılık 1 ay içinde azalır. Beslenmeden daha önemli olan ilaçların dozlarının atlanmamasıdır.
Tüberkülozlu hastaların mutlaka öksürürken, hapşırırken ,konuşurken mutlaka ağızını, burnunu kapatması gerekir. Sigara ve alkol kullanmamalıdır. Tedavinin başlangıç döneminde kalabalık ortamlara girmemeli, ziyaretçi almamalıdır. İlaçlar ve kontroller aksatılmadan tedavi süresi tamamlanmalıdır. Tüberküloz hastası ile temas eden kişilere de şartlara bağlı olarak koruyucu tedavi verilebilir. Temaslı kişilerin de muayene kontrolleri gereklidir. Tüberküloz hastalığı önlenebilen, tedavi edilip iyileştirilebilen, kişi ve toplum sağlığı açısından önemli bir hastalıktır” diye konuştu. (İHA)